Anasayfa » https://thehackernews.com/2025/04/new-case-study-global-retailer.html

Kodların Arasında Saklanan Tehlike: Dev Markada CSRF Krizi!

OWASP’a (Open Web Application Security Project) göre CSRF (Cross-Site Request Forgery – Siteler Arası İstek Sahteciliği), web uygulamaları için en kritik güvenlik tehditlerinden biri olarak tanımlanıyor. Kullanıcıların bilgisi dışında yapılan işlemler, kimlik istismarı, ayrıcalıkların kötüye kullanılması ve dolaylı veri hırsızlığı gibi sonuçlar doğurabiliyor. Üstelik bu saldırılar, çoğu zaman masum bir bağlantı ya da görselin arkasına gizlenerek sessizce gerçekleşiyor.

CSRF Tokenları Neden Önemli?

CSRF saldırılarına karşı en temel savunma yöntemi, kullanıcıya özel ve rastgele üretilen CSRF tokenlarının kullanılmasıdır. Bu tokenlar, form verileriyle birlikte ya da özel başlıklarda gönderilir ve sunucu, gelen isteğin gerçekten güvenilir olup olmadığını kontrol eder. Ancak bu sistemin etkili olabilmesi için doğru yapılandırılması ve dış tehditlere karşı ek önlemlerle desteklenmesi şart.

Vaka Çalışması: Büyük Perakendecinin Güvenlik Açığı

Son zamanlarda yaşanan çarpıcı bir olay, bu güvenlik önlemlerinin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gösterdi. Dünyaca ünlü bir perakende devinin web sitesinde yer alan bir üçüncü parti izleme pikseli, hatalı yapılandırma nedeniyle hem CSRF tokenlarına hem de kullanıcıların kimlik doğrulama anahtarlarına erişim sağladı.

Tehlike Nasıl Ortaya Çıktı?

Siber güvenlik firması Reflectiz’in otomatik güvenlik izleme platformu, üçüncü parti pikselin bu kritik verilere ulaştığını fark etti. Tokenlar, farkında olunmadan üçüncü parti sunuculara gönderiliyor ve bu durum potansiyel veri ihlallerine zemin hazırlıyordu.

Anında Müdahale ve Önerilen Çözümler

Reflectiz, perakendeciye ayrıntılı bir rapor sunarak şu acil önlemleri önerdi:

  • CSRF tokenlarının DOM üzerinden ya da JavaScript aracılığıyla erişilebilir olmaması
  • Tokenların sadece güvenli başlıklarda veya HttpOnly olarak işaretlenmiş çerezlerde saklanması
  • Üçüncü parti scriptlerin dikkatli şekilde değerlendirilmesi ve sınırlandırılması
  • Düzenli güvenlik denetimlerinin yapılması

Bu öneriler doğrultusunda alınan aksiyonlar sayesinde, sadece 30 gün içinde güvenlik açıkları büyük oranda kapatıldı. Perakendeci, üçüncü parti uygulamalarla çalışmaya devam ederken güvenlik seviyesini önemli ölçüde artırmış oldu.

Yılda Milyonlarca Dolar Kayba Yol Açabilir

IBM’in Veri İhlali Maliyeti Raporu’na göre bu tür bir güvenlik açığı, bir perakende şirketine ortalama 3.9 milyon dolara mal olabilir. Bu durum, sadece maddi kayıpla sınırlı kalmıyor; kullanıcı güveninin zedelenmesi, itibar kaybı gibi geri döndürülmesi zor zararlar da meydana gelebiliyor.

Korunmak İçin Katmanlı Yaklaşım Şart

Reflectiz’e göre CSRF saldırılarına karşı etkili bir savunma oluşturmak için şu adımlar izlenmeli:

  • Sürekli İzleme: Özellikle üçüncü parti scriptlerin davranışları anlık olarak gözlemlenmeli
  • Güçlü Token Teslimi: Tokenlar, güvenli başlıklar ya da form içi gizli alanlarda yer almalı
  • Dinamik Token Yenileme: Tokenlar kısa ömürlü olmalı ve sık sık yenilenmeli
  • Bağlam Doğrulaması: Token kontrolünün yanında referrer başlığı gibi ek bağlamlar da doğrulanmalı
  • İçerik Güvenlik Politikaları (CSP): Yalnızca güvenilir alanların script çalıştırmasına izin verilmeli

Sonuç: Proaktif Güvenlik Şart

Bu olay, çevrimiçi perakendecilerin ve tüm dijital platformların, web güvenliğine karşı daha proaktif ve katmanlı bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini bir kez daha gösterdi. Reflectiz gibi çözümler, tehditleri önceden tespit ederek hem kullanıcı verilerini hem de kurumsal itibarı koruma konusunda büyük avantaj sağlıyor.

Okuduğunuz için teşekkürler. Diğer yazılarımız için buradan ulaşabilirsiniz!

More Reading

Post navigation

Leave a Comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir